Süt sığırcılığı tarımın bir üst kolu, sığırcılığın bir ihtisas alanı ve hayvansal protein üretiminin başlıca unsurlarından biridir. Ülkemizdeki üretimin artması gerektiği konusunda herkes hemfikirdir. Üretim artışı hayvancılıkta ve özellikle süt sığırcılığında en önemli hedefimizdir. İnsan sağlığı ve ülkelerin gelişmişlik düzeyi yönünden bakıldığında; hayvansal kökenli protein üretiminin gelişme ile paralellik gösterdiği ortaya çıkmaktadır.
Genetik Islahı Neden Yapıyoruz?
Genetik ıslah deyince genetik iyileştirme ve düzeltme akla gelmelidir. Bilindiği gibi genetik iyileştirme daha çok verim artışı yönünde ele alınmaktadır. Ülkemizde düşük verimli yerli sığır ırklarımızın yüksek verimli kültür ırklarına dönüştürülmesi çalışmalarında yıllar içerisinde bir ilerleme kat edilmiş olup, gelinen noktada kültür ırkı ve melezlerinin toplamdaki yeri % 65 oranına yükseltilmiştir. Kendi içimizde başarılı gibi görünen bu rakama süt verimi bakımından göz atacak olursak, henüz istenilen duruma ulaşamadığımız görülecektir.
Genetik ıslahın sadece süt miktarı açısından ele alınması doğru olmaz. Bununla birlikte süt yağı, süt proteini gibi verim özelliklerini de ele almak, ayrıca ineğin tipini de gözetmek gerekir. Örneğin; meme yapısı, ayak yapısı, kalça açısı, sütçü tip özellikleri ve uzun ömürlülük de hesaba katılarak genetik düzeltme yapmak yerinde olur. İşte biz bunların tamamını göz önünde bulundurarak ıslah çalışmaları yapıyoruz ki, daha iyi, daha güzel, daha verimli bir ırk elde etmek istiyoruz.
Genetik Islah Nasıl Yapıyoruz?
Bilinen en yaygın, en uygulanabilir ve en sık kullandığımız genetik ıslah yöntemi suni tohumlamadır. Suni tohumlama kızgınlıktaki ineğin döl yoluna boğa tohumunun, özel bir aletle, bırakılmasıdır. Eğer döl yoluna verilen boğa tohumu üstün yeteneklere sahip bir boğadan sağlanmışsa doğal olarak genetik ilerleme de sağlanmış olur. Bu iş sistemli bir şekilde sürdürülürse yıllar içerisinde istenen yetenekler sürüde geliştirilebilir.
Suni tohumlamadan daha kısa bir yol embriyo transferidir. Çok üstün verim özelliklerine sahip bir inek, yine çok üstün yetenekleri ispatlanmış bir boğa tohumuyla tohumlanır ve oluşan yedi günlük safkan embriyo başka taşıyıcı ineğe nakledilirse, bu işleme “Embriyo Transferi” diyoruz. Hormonlarla çoklu yumurtlama yaptırılan ineklerden bu yöntemle yılda 8-20 buzağı elde etmek mümkün olabilmektedir. Yine genetiğini geliştirmiş ülkelerden dondurulmuş embriyo ithal etmek suretiyle hızlı, kestirme yoldan ırk ıslahı yapılmış olur. Sıfırdan başlanmış bir ıslah çalışmasında altı nesil yani en az on sekiz yıl kazandıran bu uygulama, fiyatların yüksekliği dolayısıyla, fazla yaygınlaşamamıştır. Şuan çiftliğimizde bu yöntem hiç kullanılmamıştır.
Genetik Islahtaki Değerlerimiz.
Genetik ıslahta tek bir yöntem seçmek zorunda değiliz. Suni tohumlama, embriyo transferi, hayvan ithalatı ve bunları kullanarak çekirdek sürü oluşturmak kombine kullanılabilecek metotlardır. Her bir metot, uygun uygulamalarla, ülkedeki süt sığırcılığının gelişmesine katkı sağlayacaktır. Ancak; kullanılan yöntemler ne olursa olsun programın başarısı için üzerinde durulması gereken konular vardır:
- İyi uygulanan, güvenilir bir kayıt sistemi
- Progeny test ( Döl Kontrolü)
- Yayım ve eğitim
- Sürü hastalıklarıyla mücadele (Bruselloz – Tüberküloz mücadelesi)
Bunların biri diğerinden daha önemli değildir. Hepsi aynı derecede önemli olup, eksikliği halinde program aksar. O yüzden yukarıda sayılanların ulusal bir politika olarak kabul edilip, izlenmesi şarttır. Şunu unutmamak gerekir ki yıllık progeny test’e alınan boğa sayısıyla, genetik ıslah arasında çok yakın bir ilişki vardır.